Mor, güç ve aristokrasinin rengidir. Tarihsel olarak baktığımızda ise ; Milattan önce 1900 yıllarda Girit’teki Minos uygarlığının Mor kök boya kullandığı bilinmektedir.
Yunanca Phoenicia/ Fenike mor topraklar demektir. Bu topraklarda dönemin mor boya endüstrisi merkezidir.
"Sur şehrine ait Mor," / “Tyrian Purple” ait M.Ö 1600 yıllarından kalma yazıtlarda Mor rengin dikenli bir salyangozun ve deniz yumuşakçalarının mukusundan üretildiği yazmaktadır. Bu saf boyadan1,5 gram elde etmek için için bazı kabuklu deniz hayvanlarının 12.000 tanesini ayıklamak gerekiyordu.
Kral Phoenix, Herakles’den bir mor boyalı bornoz hediye almıştır.
Finike hükümdarlarının da bir kraliyet sembolü olarak bu rengi giydiği bilinmektedir.
Roma, Mısır ve Pers tüm mor emperyal standardı olarak kullanılır. Mor boyalar sadece zenginler için üretilir, nadir ve pahalıydı. Mor renk sonraki dönemlerde balık ya da böceklerden de çıkarılmaya başladı. Mor boya altından daha yüksek fiyatlara satılırdı.
Roma İmparatorluğu, 1453 yılında İstanbul’un alınmasıyla zayıfladı ve bor boya kullanımı azalarak yerini daha ucuz karışım boyalara bıraktı.
Papa Paul II 1464 yılında, Mor Kardinal olarak bilinir. Ortaçağda kilisenin etkisiyle mor renk yine gündeme gelir ve ortaçağda aristokrasinin rengi olarak kullanılmaya başlar.
İspanyol kaşiflerin Güney ve Orta amerikanın keşfi ile boyalar ihraç edilmeye başlanır ve farklı kıtalara yayılır. Mesika, Peru ya bu dönemde Moru tanır.
1856 yılında William H. Perkin sıtma için bilimsel çalışma yaparken mor tabanlı sentetik boyayı bulur ve dünya çapında üne sahip olur. Mor giysiler yıllarca moda oldu.
Günümüzde Mor renk halen zenginliği, şöhreti ve asaleti simgeliyor. Sentetikde olsa mor rengin gizemi hiç bitmiyor.
Sevgiler
